dünyanın en iyi distopik kurgusu mu? değil. ama distopik. türk televizyonu distopik bir dizi çıkardı başarıyla, tabii ki lzlenir. koronayla benzerlikler mevcut ama dizi kitap uyarlaması ve kitap koronadan yıllar önce çıkmış yani koronayla tek bağı ikisinin de salgın olması deyip kapatalım bence. yine de bir sahnede özgürü arayan çocuğun kulaklığı dirseğine takması bizim dirseğine maske takan türk gencimiz resmen ajfkjfkfşrej orada bir benzerlik görmedim değil. klasik distopya ayrıntılarının çoğunu içerse de zaman zaman farklı bi anlatımı var aralarda verdiği, sanki adamın o çok garip işleyen beyninin içine bakıyoruz bazı zamanlar, kafasının bu farklı işleyişi belki de bize neden immun olduğunu söylüyor, çünkü bu salgın bir tür metafor gibi, dilimiz körükleştikçe abuk subuk ve anlamsız konuşmaya başlıyoruz, artık dilin ve sözlerin, dolaylı yoldan düşüncelerin değeri kalmıyor, adam da bir dil bilimci olarak bunun panzehiri tabii. ya da sadece farklı bi şeyler yapmak istemişler, bilemeyeceğim. ilk bölüm için beğendim umarım istikrarını korur.

bence ilk bölüme göre gayet iyiydi, başlarda umudum yoktu falan demiycem onca güzel türk yapımından sonra umudum hep oluyor. distopya havası iyi yansıtılmış özellikle market sahnesinde. fiziksel bi tehdit çıkacak yaratık bilmem ne olmamasına rağmen gerilim yaratabilmiş yani. ve başlı başına zaten abuklama ilginç bir konu :) izlenir

bi sn gerçek miymiş metroda olanlar lmfşzvşdkgbkş

ulan ben de tek sezonluk sanıyodum bitmeyeceğini anlayınca bana bile bi abukluk geldi, havada bırakıp kaçtılar, ciddi ciddi havada bırakıp kaçtılar. ikinci sezon gelene kadar benim tüm enthusiasm söner. hem zaten dizilerin ikinci sezonunda hep bozarlar.

sonuç olarak dizi yüzde yüz tatmin etmiyor ama ben hala distopik dizi çıkarmayı başarmış olmamızın etkisinde olduğumdan beğendim. eksikleri bence oyuncuların bazılarının çok katı bir türkçe konuşmasıydı. yani günlük konuşma dilinden ziyade kitaptan düz okuyor gibiydi bazı konuşmalar, orada duygular hiç geçirilemiyordu ama bazı oyuncuların konuşmalarıysa harikaydı yani küfür müfür karışıyordu ama hissederek konuşuyorlardı resmen, şu yabancı bilim adamının konuşmasıysa favorim "zaten burnum canımda" sfksckaşlkvş ayrıca hastalığın teknik ayrıntılarına inilmeyip salgını bize hissettirmemesi de bi boşluk yarattı, nedenine nasılına biraz daha inmeleri gerekirdi. böyle ayrıntıların eksik kalışı bize o distopya mantığını yediremiyor. murat niye immun kafası niye ısınıyor bu açıklansa mesela sezona güzel bi nokta koyardı ve yeni sezonda tedaviyi geliştirme çabalarını izlerdik. başka konularda distopyayı verme konusunda fena iş çıkarmamışlar hakkını vereyim özellikle mekanları beğendim distopyada bir istanbul fikri çok hoşuma gitti ama bazı yerlerde e istanbul zaten böyle şu an dediğim de oldu çünkü şehri çöp ettik. neyse çok abukladım, eğer buraya kadar okuyan olursa umarım abuklamaz :)

Covid 19dan önce çıksa harika bir öngörü olabilirmiş ama kulaklık maske gibi benzerlikler mevcut pandeminin daha kötüsünü yaşandığı distopya olarak görülüyor ister istemez. Yine de iyi ve izlenebilir buldum. En azından TV dizisi senaryosunu alıp tekrar çekerek başka iş yapmış gibi göstermemiş Netflix

twd aşığı birisi olarak paralel evren gibi hissettirmesi çok güzel

harbiden çok hoş ilerliyor, mantık hatası ararsak illa bulunur ama aramamayı tercih ediyorum ayda yılda zaman bulup dizi izlemişiz zaten

Bi yorum gördüm talking dead diye harbiden öyle. Twd esintileri var gerek abukların birarada başıboş bırakılması gerek antonun ;)