1900’lü yılların başında maceraperest, asi, heyecanlı ve zekası bedenine sığmayan genç tıp talebesi Ziya’nın en büyük dileği, çok iyi bir hekim olup tıbbın çare bulamadığı birçok salgın hastalığa derman olabilmektir. İstanbul’da tanıştığı delilik ve dahilik arasında duran hekim İhsan, onu bu dünyada anlayabilen tek kişi olmuştur. Birbirini bulan bu iki eksantrik ve yaralı ruh, beraber giriştikleri gizli ve yasaklı deneyin bedellerini ağır bir şekilde ödeyeceklerdir. Zira kodlarını çözmeye çalıştıkları kadim bir yazı onları adeta felaketin kapısına getirip bırakır.
olm iyi dizi gibi la sonunda bizimkiler bir şeyler başarmış gibi
Çok daha iyisi elbette yapılabilir. Ancak çok çok iyi bir iş çıkartmışlar. İlk bölümden beri sessizce son bölüme kadar bozacaklar mı diye bekledim, yalan söylemeyeyim. Bu beklentimi boşa çıkardıkları için memnunum. Dilerim bu ve üstü seviyelerde iş üretmeye devam ederiz. Kimsenin yengesi, dayısı vb. süreçleri olaya dahil olmadan da iş yapabildiğimizi hatırladım. Tek sorun Taner Ölmez'in tvdeki doktor dizisi tiplemesinden çıkamamış olmasıydı beni için. Erkan Kolçak Köstendil o kadar iyi oynamış ve yaşamış ki... Vallahi muhteşemdi izlemesi
GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ün kurduğu REFİK SAYDAM BEY ENSTİTÜSÜNÜ kapatanların aldığı her nefes insanlığa ihanettir
Hikayesiyle, oyunculuklariyla ve hatta finaliyle muhtesem bi yapim olmus bence. Bu tarz yerli yapimlar gormek basimizi goge cikariyor :)
Ilginc basladi, hadi bakalim... Anladigim kadariyla Frankenstein uyarlamasi olucak dizi, en azindan basinda oyle yaziyordu. Daha once denenmemis birsey o yuzden merak uyandirici.